Vietnam’ın başkenti Hanoi’de son gün

    1 Comment

    30 Ocak – Hanoi’de son gün

    Bugün Vietnam’ın başkenti Hanoi’de son gün, o yüzden sabah erkenden kalktık, çantaları topladık, odayı boşalttık ve çantalarımızı otelin bagaj emanetine bıraktık. Bugünkü programda Edebiyat tapınağı (Konfüçyüs tapınağı),hapishane( Hoa Lo Prison ),Ngoc Son Tapınağı ve Ho Chi Minh’in Mozolesi var. Kahvaltıdan sonra kendimizi Hanoi sokaklarına bırakacağız. Kahvaltı derken bizim Türk kahvaltısının yerini hiçbir yerde bulmamızın mümkünü yok biliyoruz.  Vietnam’da Breakfast Menu verdiklerinde, ekmek, çay veya kahve veya portakal suyu, muz standart, yanında ek olarak yumurta çeşitlerinden haşlama ya da omlet isteyebilirsiniz, yumurta istemezseniz de tereyağ, peynir veya reçel tercihinizi kullanabilirsiniz. Benim için kahvaltı peynir demek olduğundan, yanımda getirdiğim keçi peynirimi ve zeytinimi de servis yapınca karıncıklar güzelce doydu. Bitene kadar bizi birkaç gün idare eder artık.

    Gezilecek yerler

    Hanoi manzaraları eşliğinde şehri gezmeye ilk olarak Na Tho Katedrali’den ( Hanoi Katedrali ) başlamak istedik, ama kapalı olduğundan içeri giremedik. Katedral, Paris’deki Notre Dame Katedraline benzetilmiş, Fransa etkisi işte.

    Şehirden manzaralar…

    Hapishane( Hoa Lo Prison )

    Sonraki durağımız  ise hapishaneydi ( Hoa Lo Prison ). Önce hapishane hakkında bilgilendirme yapan ve olayların anlatıldığı filmi izledik, sonra hapishaneyi gezdik. Arka bahçedeki anlatım oldukça açık değil mi?

    Hapishane ile ilgili canlandırmalardan örnekler, hapishane hücreleri …

                                                                                                       

     

    Ama herşey o kadar iç acıtıcıydı ki, oradan altüst olmuş vaziyette çıktık. Vietnam gerçeği, bizi ileriki günlerde gezip göreceklerimizle daha çok üzeceğe benziyor.

    Edebiyat Tapınağı (Temple of Literature)

    Hapishane çıkışından sonra, Edebiyat Tapınağına (Temple of Literature) gidiyoruz. Burası Vietnam’ın ilk üniversitesi ve binyıl önce inşa edildikten sonra da Konfüçyuse adanmış. Bu yüzden Konfüçyus Tapınağı da deniliyor.

    Bu güzel bahçeler, havuzlardan sonra tapınağın iç mekanı,

    Ho Chi Minh’in Mozolesi

    Oradan da Ho Chi Minh’in Mozolesi’ne geçerken,şehrin yeni yüzü ile yol üzerinde evlerin yapısı değişmeye başladı, daha modern yapılar görmeye başladık. Atatürk hayranı olan Ho amcayı, maalesef o gün mozole kapalı olduğu için göremedik, sadece dışarıdan bakabildik. Ho Chi Minh’in mumyalanmış bedeni heryıl 15 gün Rusya’ya bakıma gidiyormuş ve bu sürede Mozole ziyarete kapalı tutuluyormuş. Kısmetse bir sonraki gelişimizde ziyaret etmek için ayrıldık.

    Her yeri yürüyerek dolaştık ve iyice yorulduk, zamandan da kazanmak için Hoan Kiem Gölüne taksiyle dönüş yaptık. Çünkü 17:30 gibi bizi almaya gelecekler. Taksiden gölün yanında indik ve çevresinde turladık.

    Gölün ortasında bizim Kızkulesine benzeyen Thap Rua Tower .

      Ngoc Son Tapınağı ve manzaralı köprüsü

    Hanoi’den son hatıra fotoğrafımız da Ngoc Son Tapınağının kırmızı köprüsünden,

    Gölün çevresindeki gezimiz bitince, iyice acıkmıştık ve hemen birşeyler atıştırmak istedik. Dönerimiz burada da karşımıza çıktı, ama buraya özgü olsun ve lokal bir yerde yiyelim dedik. Ama sadece susamla kızartılmış kanatları beğendik, diğerleri kayda değer değildi. Geçen akşam yediğimiz dolmadan yiyelim dedik, hiç beğenmedik. Üstelik 600.000VDN gibi de bir hesap ödeyerek, kazık yedik diyebilirim. Hem yemekler ve ortam güzel değildi, hem de yemeklerin çoğunu beğenmediğimiz için yemeden bıraktık. Oysa geçen akşam o leziz yemeklere de aynı hesabı ödemiştik.Vietnam’da mönüsü olmayan yerlerde ve yerli halkın yediği, ama mönüsüz yerlerde oturup birşeyler yemeyin, kesinlikle kazıklanırsınız. Nerede, ne yerseniz yiyin, ama mönüsü ve fiyatı mutlaka olsun.

    Hue’ye Ulaşım

    Yemekten kalkar kalkmaz, hemen otele gidip çantalarımızı aldık. Bizi alacak servis 17:30 civarı geldi ve otobüse bineceğimiz yerde indik. Bilet kontrolü ve nerede ineceğimizi söyleyip, bagajlarımızı verdikten sonra otobüse geçtik. Sleeper bus ile ilgili çok değişik yorumlar okumuştum ve merak ediyordum. Otobüste yer numarası yok. Binerken ayakkabılar çıkarılıp, verilen poşetlere koyuluyor, sonra da ayakucunda bir yere koyuyorsunuz. Otobüste ranzalı ve istendiğinde tamamen yatan, 3 sıra yataklı koltuk var. 6’lı 3 sıra ranza, yani 36 koltuk var. Wi-fi var, ama pek iyi çektiği söylenemez. Üstünüze ince bir  battaniye de veriliyor. Büyük bir hevesle yatan koltuklarımıza keyifle uzandık. Son derece rahat, yata yata ve etrafı da seyrederek yolculuğumuz başladı. Daha sonra yavaştan kapanan göz kapaklarımızla uykuya daldık, bütün otobüs mola yerine kadar uyudu diyebilirim.

    Tek sıkıntı, ilk mola verdikleri yerdeki tuvaletlerdi.  Ama sonraki mola yerinde herşey normaldi. Otobüse binmeden önce kendimize, gece acıkırız diye sandaviçler almıştık. Gece onları yedik, biraz da abur cubur hani. Akşam 18:00de Hanoi’de bindiğimiz otobüsten, sabah 09:30da Hue’de indik.

    Önemli husus 

    İndiğimizde bizi kötü bir sürpriz bekliyormuş meğer. İner inmez, akşam otobüsümüze nereden bineceğiz, teyit edelim istedik. Meğerse öyle bir otobüs yokmuş. Bilet alırken acentedeki görevliye ısrarla, internet sitesinde saat 20:30da ( 08:00 PM ) otobüs olmadığını söylememe rağmen, o da ısrarla olduğunu söyleyince inanıp bilet almanın hatasını yaşıyorduk ve sinirden zıvanadan çıkmış vaziyetteydim. Parayı da iade etmiyorlardı ki, akşam treniyle gidip Hue’yi iyice gezelim. Oradaki görevli böyle durumlarla hep karşılaştıklarını söyledi. Bilet aldığımız yerin gerçek Sinh Tourist acentesi olmadığını, sahte acentelerden olduğunu da böylece anlamış olduk. Yapılacak başka bir şey yoktu ve sonunda ben de biraz sakinleşmiştim. Bu durumda mecburen saat 14:00deki otobüse check in yaptırdık. İnternet sitesindeki bilgiler kesinlikle doğru, ona göre hareket edin. Acentanın sahte olma durumuna göre internet sitesindeki adreslere gidin. Biz gerçek acenteye çok yakın olduğu için yanıldık, siz aynı hatayı yapmayın. Zaten bir sürü sahte acenta varmış.

    Birkaç saatlik kısa ve kısıtlı zamanda ne yapabiliriz diye görevlilere danıştık. Bize şehrin haritasını verdiler, Yasak Şehrin yakın olduğunu ve sadece orayı gezebileceğimizi söylediler. Böylece gezme planları yaptığımız, şehrin dışındaki İmparator Mezarlarını göremeyecektik. Biz de hızlıca Yasak Şehre doğru yola koyulduk.

     

    One Response to “Vietnam’ın başkenti Hanoi’de son gün”

    Bir cevap yazın

    Translate »
    %d blogcu bunu beğendi: