Dokuz Başlı Ejder Mekong Deltası Gezisi

    No Comments

    3 Şubat -Mekong Deltası

    Sabah 08:00’de yine Sinh Tourist’in önündeyiz, minübüslerimize bindik, 08:30’da hareketle Dokuz Başlı Ejder Mekong Deltası gezisini yapacağımız tekneye binmek için Mekong Nehri kenarına geldik. 

    Tekneyle My Tho City’den Con Phung adasına (Phoenix Island) geçtik. Bu köyde hindistan cevizinden yapılan el sanatları ürünleri satılıyor.Bütün hayatları nehir bağlantılı, nehir üzerindeki yüzen evler ve nehir kenarında köy evleri bu bölgenin yaşam tarzı. Bölge için hayat kaynağı olan ve Dokuz Başlı Ejder olarak adlandırılan Mekong Nehri, Tayland, Vietnam ve Kamboçya için çok önemli.

    Mekong Nehri Köyleri

    Bindiğimiz tekneyle nehir kenarındaki köyleri ziyaret ettik. Hayat tarzları ile ilgili bilgi edinmeye, gözlemlemeye çalıştık. Hindistan cevizi ağaçlarının olduğu, bunların kabuklarından yapılan eşyaların satıldığı bir köye geldik. Buradan hindistan cevizi kabuğundan yapılan hediyelik eşyalardan aldık. Ayrıca hediyelik eşya yapılışından pirinç yufkasının yapılışına, arıcılıktan şeker kamışı suyuna, hindistan cevizi şekerinden tropik meyveler, hatta müzik dinletisine kadar keyifli bir gezinti yaptık.

    Pirinç yufkasının yapılışı

    Pirinç yufkasının yapılışını izledik. Pirinç değirmenin öğütülen pirinçten harç hazırlanıyor, altında buhar olan kazanların üzerindeki tülbent tarzı bezin üzerine yayılıyor. Sonra üzeri kapatılıyor.

       

    Sonra da alınıp serilerek kurutuluyor. İsterseniz normal yufka gibi, isterseniz közde kızartarak yenebiliyor. Kızarmış hali çok lezzetli, çıtır çıtır.

    Pirinç öğüten el değirmeni

    Sonra öğle yemeği için yerel yemeklerin sunulduğu köydeki restorana geçtik.

    Bunları nasıl yiyelim diye bakıyorduk ki, sunumu yapan kız, pirinç yufkasının içine önce balık, sonra da yeşillik ve pirinç koyarak sarıp bizlere servis yaptı. Gerçi bu şekilde biz Hanoi’de de yemiştik. Balık tek başına çok lezzetli değil. Sıcak ülke ve nehir balığı olduğundan, bizim deniz balığının lezzeti yok, biraz kuru bir tadı var.

    Tekrar tekneye binip Mekong Nehir boyu manzaraları ile başka bir köye geçtik.

    Başka köy başka güzellikler

    Yemek yerken kullandıkları copsticklerin yapılışını izledik.

     

    Hindistan cevizinin dışındaki tüylü zeminden yapılan paspaslar.

    Şifalı bal üreten, arıcılıkla uğraşan bir köye geldik, köye özel ballı çaylarından ikram ettiler.

    Sonrasında kadınların çektikleri kayıklarla Mekong Nehrinin dar bölgelerinde gezinti yaptık.

    Başka bir köye geçtik, tropik meyvelerden dragon ( siyah çekirdekli ), papaya, ananas, tropik armut ve çay ikramıyla geleneksel müziklerini dinledik.

    Köyün çıkışında bir de baktık ki, herkesin çekinerek baktığı, muhteşem güzelliğiyle bir piton sahibinin elinde bizi bekliyordu. Küçük bir ücret karşılığında isterseniz elinize alıp fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Herkes çekinerek bakarken, biz ailece sırayla aldık, ama biraz fazla sevince sahibesi artık elimizden almak istedi. Tabii bunda daha önceden yılan beslememizin etkisi vardı. Böyle söyleyince garip geliyor ama, zehirli olmadıkları sürece çok güzel hayvanlar.

    Daha sonra at arabalarıyla 15 dakikalık uzaklıktaki başka bir köye geçtik. Burada şeker kamışından suyunun çıkarılmasını ve şeker yapımını izledik.

    Şeker kamışı ve hindistan cevizi şahaneleri

    Şeker kamışından su çıkaran makine. Önce presleniyor, hortumla da suyu kaseye dolduruyor.Tabii ki buzlu buzlu birer bardak içtik, sıcak havada iyi de gitti.

    Burada da hindistan cevizinin suyu, şeker kamışı suyu ve sütle yapılan yöresel şekerlerin yapıldığı yer. Gençkızlar bir taraftan paketleyerek satışını da yapıyorlar. Güzel aroması olan bu şekerlerden 2 paket aldık.

    Veeee dönüşe geçiyoruz.

    Çok keyifli ve dolu dolu bir geziydi. Geziler de renk kattı, ama biz Vietnam’ı ve Vietnamlıları çok sevdik. Ho Chi Minh’e dönüşte, yarın sabah için Phnom Penh otobüs biletlerimizi 189.000VDN vererek aldık. Ayrıca 25 $ da vize ücreti ödenecek. Otobüs sabah 06:30’da kalkacak. Ofisten çıkışta yanındaki Gon cafe’deki çocuk nazikçe çağırınca, yemeklerini beğendiğimiz için yine oraya girdik.

    Daha sonra şehri biraz adımlayarak, dün göremediğim yerleri biraz görelim istedik. Tekrar gelmeyi çok arzulayacağım Vietnam’a yarın veda etmek biraz hüzünlendirdi.

    Bir cevap yazın

    Translate »
    %d blogcu bunu beğendi: