Yeniden Katmandu
Yine yeniden Katmandu
Sabah bindiğimiz Turist Bus ile öğleden sonra yeniden Katmandu’dayız. Karmaşası ve gürültüsüyle Pokhara’dan sonra yine bize çok kalabalık geldi. Artık Katmandu’yu bildiğimiz için, bu sefer Thamel’in içinde, tam göbeğinde yer ayırttık. Otobüs de Thamel yakınında indiriyor zaten. Ama benim telefonumdaki maps me, güncellemelerle silinince, otele bulmak için aynı yerde dönüp durduk adeta. Neyse bir esnaf telefonundan baktırdı da bulabildik.
Sabah erkenden vize için Hindistan Konsolosluğuna gitmek için çıktık. Application formunun çıktısını alıp fotoğraflarımızı yapıştırdık. Pasaportun ön yüzü ve Nepal vizesinin fotokopilerini de çektirdik. Ama bugün Hindu festivaliymiş, konsolosluk tatil, haftasonu da zaten tatil, dolayısıyla pazartesi gününe kaldığını söylediler. Ofis elemanları pasaportları kendilerine bırakmamızı, onların yardımcı olacaklarını belirttiler, biz pazartesi kendimizin geleceğini söyleyip ayrıldık. 3 gün kaybımızın olması kalış süremizi artıracak. Çünkü 5 iş günü sonra vize onayını soracağız, hafta sonu derken, o da 1 hafta oluyor. Çıktıysa ertesi iş günü almaya gideceğiz. Bu durumda 12 gün daha buradayız. Bu yüzden de kaldığımız odayı benimsemek için, biraz düzenleme yapalım dedik. Allahtan oda geniş, ferah, biz de yayılmamızı toparladık tamam oldu. Artık şanti şanti gezeceğiz.
İlk önce Thamel’e ve otelimize yürüme mesafesinde olan Durbar Meydanına gittik. Girişte kişi başı 1000Rs alıyorlar, meydanın haritasını da veriyorlar, hangi tapınak nerededir diye.
Yanınızda herhangi bir fotoğrafınız varsa kart çıkartıyorlar, orada kalacağınız süreyi söylüyorsunuz, o zaman aralığında tekrar ücretsiz girebiliyorsunuz. Biz yanımıza almayı unutmuşuz, fotoğrafsız kart verdiler, yarın getirin dediler. Biz de tapınakları ve meydanı biraz turlayıp çıktık.
Saatini denk getiremediğimizden Kumariyi de göremedik. Yine geleceğiz, uzun bir süre buradayız zaten. Kumari, hergün 09:00, 12:00, 16:00, ve 18:00 saatlerinde pencereden kendini gösteriyormuş. Biz de bir tanesine yetişiriz artık. Tapınakların bazıları yıkılmış, bazıları duruyor, ama öyle görkemli bir halleri yok. Angkor Wat tapınaklarını gördükten sonra beklenti artıyor tabii ki. Detaylı Katmandu Durbar Meydanı yazısı için Tıklayınız
Katmandu’da 3. günümüz
Pokhara’yı, havasını, dolaştığımız yerlerini çok arıyoruz. Katmandu’nun çok pis bir havası var, tozlu hava insanın genzini yakıyor. Biz de sonunda bu havadan bir nebze kurtulmak için maskelerimizi aldık, maskesiz dolaşmak gerçekten zor. Öğleden sonra tekrar Durbar Square yolunu tuttuk. resimli giriş kartlarımızı aldık. Kumari’nin saat 16:00’da çıkışını beklemek için evin bahçesinde beklemeye başladık.
Kumari
Çıkış saati yaklaşınca, önce pencerede askeri görünümlü birisi belirdi, ortamın hazırlanması şeklinde işaretle talimat verdi, sonra anons yapıldı. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu, sessiz olunması gerektiği gibi uyarılarda bulunuldu. Görevli herkesin arasında dolaşarak ayrıca ikaz etti. En sonunda küçük, hatta minnacık, makyajlı bir kız çocuğu pencerenin önünde belirdi. Biraz etrafa baktı, sonra da oyundan sıkılan çocuklar gibi kaçarcasına pencereden uzaklaştı.
O kadar küçük bir kız ki, çocukluğunu yaşayamıyor, daha doğrusu aslında bunun ne olduğunu bile bilmiyor. Bütün hayatı evin içinde kapalı geçiyor. Hiçbir sosyal yaşantıyı bilmiyor. Kumari olmak için bir sürü ürkütücü testlerden geçtiği gibi, genç kızlığa geçtikten sonra ve artık Kumari olmadığı zaman da hayatı darmadağın oluyor. Gerçi çocuk hakları devreye girip, eğitim almasını sağlamış, ama bu da yeterli değil. Velhasıl, özel birisi olmak, şans gibi görülse de biz bu kıza çok acıdık.
Katmandu’da 4. günümüz
Bugün de programda Pashupatinath Temple var, ölenlerin yakıldığı tapınak yani. Daha önceden Varanasi’de de görmüştüm, ama orada uzaktan bakıyorsunuz, yaklaşmanız yasak, kayıklarla uzaktan izlemiştik. Tapınağa gitmek için Ratna Parka kadar yürüdük. Oradan mavi renkli, rikşa gibi mini mini bir minibüse bindik, kişi başı 15Rs vererek yakınına kadar gittik.
Pashupatinath Tapınağı
Pashupatinath Tapınağı, Ganj nehri gibi kutsal kabul edilen Bagmati nehrinin kenarına kurulmuş, Tanrı Şiva’ya adanmış bir Hindu tapınağı ve tapınağa Hindu olmayanlar giremiyor. Sadece ölülerin yakıldığı alana girilebiliyor. Bu alana da bahçe gibi bir yerden giriliyor ve girişine gelince bilet alıyorsunuz, kişi başı 1000Rs veriyorsunuz.
Yakma işlemi köprünün iki tarafında yapılıyor. Ölüm halinde de kastlara göre hareket ediliyor. Bir tarafı üst kastlar, diğer taraf normal halk için ayrılmış durumda. Ölülerin yakılışının hazırlığı, yakılması, o seramoni bizi bizden aldı.
Yakma işlemi köprünün iki tarafında yapılıyor. Ölüm halinde de kastlara göre hareket ediliyor. Bir tarafı üst kastlar, diğer taraf normal halk için ayrılmış durumda. Ölülerin yakılışının hazırlığı, yakılması, o seramoni bizi bizden aldı.
Bizlerdeki gibi duygu patlamaları, haykırmalar, ağlamalar yoktu. Yaklaşık 15 kişi kadar takip ettik, çünkü başlayanlar, hazırlananlar, bitmeye başlayanlar gibi, tek bir aileden sessiz sessiz ağlama gördük.
Yakma işlemi bitince de bütün külleri Bagmati nehrine dökülüyor, yerin temizliği yapılıyor ve eve hiç kül götürülmüyor.
Burası bizi çok etkiledi, adeta bizi bizden aldı. Bir tarafta insanların acılarını karşılama şekilleri, çok farklı olan bu ritüel karşısında, bizim ve bizim gibi bir sürü kişinin bu durumu izlemesi, fotoğraf çekmesi, diğer tarafta ise acısını yaşayan insanlar, çok farklı bir duygu, ne diyeyim…Ölüm ve son durak Pashupatinath Tapınağı Tıklayınız
Oldukça fazla ve farklı evrelerde yakılma törenlerini izledikten sonra, aynı şekilde yine Ratna Parka giden, ama bu sefer gerçek ebatlı bir minübüsle döndük.
Yarın da Hindistan vizesi için konsolosluğa gideceğiz, vize alma maceramız nasıl gidecek bakalım. Nepal’den Hindistan vizesi nasıl alınır? Tıklayınız
Slm,yazilarinizi büyük bir zevk ve kiskanarak,okudum. Ne güzel yolunuz hep acik olsun. Saglikli ve mutlu, umutlu gezin.Gezmek cok ama cok güzel.
Iyi yolculuklar
Safiye
Güzel temennileriniz için çok teşekkür ederim.