Adı Tac Mahal ile anılan şehir Agra

Agra ve Tac Mahal

Adı Tac Mahal ile anılan şehir Agra, Delhi’nin de 200km güneyinde yer alıyor. Yamuna nehrinin batı kıyısında kurulmuş küçük bir şehir aslında. Delhi’ye yakınlığı nedeniyle, Hindistan gezilerinde altın üçgen olarak nitelenen, gezi noktalarından birisi.

Nasıl gidilir?

Özel araç kiralayarak gidebilirsiniz, otobüsler var ama tavsiye etmem, en rahatı tren ile gitmek. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk yapacaksınız ve daha rahat gidersiniz. indiğiniz yerden de preaid taksi ile otelinize sorunsuz gidebilirsiniz.

Biz de akşam üzeri treniyle gittik, zaten 3 saat kadar sürüyor. Çıkışta bizim otelin yerine göre olan 270Rs prepaid ödemesini yapıp, taksiye bindik ve nihayet sorunsuz bir şekilde otelimize vardık. Agra gezimizi dinlenip yarın yapacağız.

Agra’da gezilecek yerler

Eğer ki güneşin doğuşuyla Tac Mahal’i görme isteğinde değilseniz, konaklama yapmaya gerek olmadan da görülebilecek bir şehir. Tac Mahal’den sonra Agra Fort’u da görüp, Fatehpur Sikri’yi de ekleyerek devam edebilirsiniz. 

Sabah kahvaltı sonrası odayı boşaltıp, çantalarımızı emanete bıraktık. Akşam Puskhar trenine bineceğiz. Tac Mahal’e gitmek için rikşa çağırdık. Rikşacı ile Tac Mahal ve  Agra Fort sonrasında çantalarımızı almak için bizi otele geri getirip, tren istasyonuna bırakması için 520 rupiye anlaştık.

Tac Mahal

Mermerin yapısını bozduğu, kararmasına neden olduğu için,Tac Mahal’in 4km yakınına motorlu taşıtların girişi yasak. Bu yüzden yakın sokaklardan birinde inerek girişine öyle gidiliyor. Etraf satıcılarla, hediyelik eşya satan dükkanlarla dolu.

Tac Mahal’e giriş için kişi başı 1100Rs ücret ödeniyor, bir de su ve galoş veriyorlar. Biletinizi saklarsanız, Agra Fort’ta 50 Rs indirim yapıyorlar. Bileti aldıktan sonra turistler için olan girişten beklemeden girin. Hintliler için olan kuyruğa girmeyin, sizi içeriye kuyruk beklemeden sokacağını söyleyerek para koparmaya kalkışanlara kanmayın.

Hindistan denilince ilk akla gelen ve ülkenin de sembolü olmuş yapıdır. Tac Mahal, Şah Cihan’ın 14. çocuğunu doğururken ölen karısı Mümtaz Mahal için yaptırdığı aşk sembolü olan bir anıt mezardır. Eşinin vefatının ardından 2 yıl yas tutan Şah Cihan, karısına olan aşkını göstermek için bu eşsiz yapıyı yaptırmaya karar verir. Tam 21 yılda tamamlanan anıt için 20.000 işçinin ve 1000 civarı filin çalıştırıldığı, mermer blokların bu şekilde taşındığı bilinmektedir.

Kırmızı taştan yapılan giriş kapılarından giriliyor. Kapıların üzerinde kurandan ayetler yazılmış. Aynı şekilde Tac Mahal’in kapısında da ”Yasin Suresi”yazılmıştır.

İçeri girmenizle sizi büyüleyen güzellikte gelin gibi beyaz Tac Mahal karşınızda işte. Aşağıdaki fotoğraflar 2 saat arayla çekildi, belki ışık renk farklılığı olur diye. İstediğiniz kadar fotoğraf çekebilirsiniz, zaten çekmemek mümkün değil.

Minarelerinin yüksekliği 41m olan Tac Mahal’in 4 tane minaresi var. Kendi için de bir anıt planlayan Şah Cihan, oğlu Alemgir tarafından tahttan indirilince bunu gerçekleştirememiştir. Agra Kalesine gönderilmiş ve oradan Tac Mahal’i seyrederek ömrünün kalanını orada geçirmiştir. Ölünce de karısı Mümtaz Mahal’in yanına defnedilmiştir. 

Galoşları giyerek giriyorsunuz. İçeri girdiğinizde sessiz olunması isteniyor ve mozolelerin fotoğrafının çekilmesi yasak. Teşebbüs edeni sert davranılıyor. Asıl mezarlar alt katta, gezilen kısım sembolik mozoleler. Solda büyük olan Şah Cihan’ın, sağdaki ise Mümtaz Mahal’in mozolesi.

Tac Mahal’de çiçekler, dallar gibi renkli süslemeler, boyama sanatı değildir. Mermerin içi oyularak, oraya göre biçimlendirilen mermerlerin yerleştirilmesiyle yapılan ve adına ”Pietra Dura” denilen bir işleme sanatıdır. Yani o çiçekler çok zor bir şekilde yapılmaktadır.

Son Tac Mahal fotoğraflarımızı da çekerek ayrılıyoruz. 

Tac Mahal’in çıkışında bizi bekleyen rikşacımızı bularak, Agra Fort’a doğru gidiyoruz.

Agra fort

Giriş ücreti 650Rs olan kaleye, eğer Tac Mahal bileti ile girilirse 50Rs indimle, 600Rs vererek girebilirsiniz. İsterseniz kulaklık alarak yapılar hakkında bilgi edinebilirsiniz. Ama tabiiki Türkçe yok ve extra ödeme yapıyorsunuz. 

Yamuna Nehri’nin diğer tarafındadır. Ekber tarafından yapımına başlanmış, Şah Cihan tarafından bitirilmiştir. Şah Cihan’ın yaşamının son günlerini geçirdiği yerdir. Çevresi 2,5km olan kalenin duvarları 20m yüksekliğindedir.

Yıkanmak için kullanılan bildiğimiz küvet aslında, dışında ve içinde giriş çıkış için basamak yerleri bulunuyor. 

İçeri girdikten sonra, yine mermer işçiliğinin ve ahşap işçiliğinin güzel örneklerini göreceksiniz.

Divan_ı Khas

İmparator, önemli kişileri, elçileri burada karşılayıp kabul edermiş. Bahçe moğol mimarisi tarzını yansıtmaktadır.

Divan-ı Aam

İmparatorun halkı huzuruna kabul ettiği yer. Hem mermer hem de ahşap işlemeleri harikaydı.

Cihangir’in Sarayı

İmarator Ekber, oğlu Şah Cihan için yaptırmış.

Agra Kalesi’ni de gezdikten sonra otelimizden çantalarımızı alarak tren istasyonuna gittik. Gece yolculuğu yapacağız. Tren saatimiz 19:00 olmasına rağmen, tren her 15 dakikada bir sürekli rötar saatini değiştirdi. Artık ekrana bakmaya korkar olduk. Çünkü 30 dakika, 1 saat, 2 saat, 3saat derken 5 saat rötar ile gece yarısı 00:10’da binebildik. Bize normal gelmemekle beraber, bu şekilde gecikmeler hep olduğu için herkes tepkisiz, sessiz sessiz bekledi.